Türkmen Atasözleri
Türkmen Atasözleri Türkmen halkının hayatını ve milli unsurlarını yansıtan atasözleri, samimi ve orijinal bir üslupla dile getirilmiştir. Yapı ve kuruluş özellikleri bakımından Türkiye Türkçesindeki atasözlerinden farklı değildir. Anlam yönünden bütün insanlara hitap edecek bir tarzdadır. Türkmen atasözleri fikir bakımından değerlendirildiğinde; çalışmanın faydaları, tembellik ve çalışmamanın zararları, mertlik ve yiğitliğin saygınlığı, atın insan hayatındaki yeri ve önemi, vatan sevgisi, dostluğun önemi, yaramaz, rüşvetçi, kıskanç insanların yerilmesi, akıl ve edebin faydaları, tatlı dilli olmanın kazandırdıkları, lüzumsuz ve kötü konuşmanın sebep olduğu zararlar, kadının, eş kardeş, anne olarak toplumdaki yeri, komşuluk hakları, misafirperverlik vb konuların işlendiği, dolayısıyla, Türk atasözlerinde de görülen ortak temaların fazlalığı dikkati çekmektedir.
Biçim ve Anlam Bakımından Birebir Aynı Olanlar
“Adam alası içinde, hayvan alası dışında”
“Adamın (insanın) alacası içinde, hayvanın alacası dışında.”
“Adamıñ yere bakanından gork, suvuñ sus akanından.”
“Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork.
“Ak gün agardar, gara gün garardar.”
“Ak gün ağartır, kara gün karartır.”
“Akmak mıhman öy eyesine hödür eder.”
“Ahmak misafir ev sahibini ağırlar.”
“Akıl yaşta bolmaz, başta bolar.”
“Akıl yaşta değil, baştadır.”
“Altın gapılınıñ agaç gapılä işi düşüpdir.”
“Altın kapılının ağaç kapılıya işi düşer.
“Ayıpsız dost ızlan dostsuz galar.”
“Ayıpsız yar arayan (dost arayan) yarsız (dostsuz) kalır.
“Az bolsun uz bolsun.”
“Az olsun uz (öz) olsun.”
“Bal dutan barmagını yalar.”
“Bal tutan parmağını yalar.”
“Balık başından porsar.”
“Balık baştan kokar.”
“Bay acıganda iyer garıp tapanda.”
“Zengin acıkınca yer, fakir bulunca yer.”
“Bir ata dokuz oglı eklär, dokuz ogul bir atanı eklämez.”
“Bir baba dokuz oğlu (evladı) besler, dokuz oğul (evlat) bir babayı beslemez.
“Bir başa bir göz besdir.”
“Bir başa bir göz yeter.”
“Bugünkü işiñi ertä goyma.”
“Bugünkü (akşamın) işini yarına (sabaha) koyma (bırakma).”
“Çagrılan yire irinme çagrılmadık yere görünme.”
“Çağrılan (çağrıldığın) yere erinme, çağrılmayan (çağrılmadığın) yere görünme.”
“Çakılsız baran düşeksiz oturar.”
“Davetsiz gelen döşeksiz oturur.”
“Çıkmadık canda umıt bar.”
“Çıkmadık canda umut var(dır).”
“Dag dag bilen tapışmaz, adam adam bilen tapışar.”
“Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.”
“Daş düşen yerinde agır.”
“Taş düştüğü yerde ağırdır.”
“Dost başıña garar duşman ayagıña.”
“Dost başa bakar, düşman ayağa.”
“Dost bilen iy, iç emma alış beriş etme.”
“Dost ile ye iç ama alış veriş etme.”
“Goça buynuz yük däldir.”
“Koça (öküze) boynuzu yük değil (olmaz).”
“Goñşı iti goñşa üyrämez.”
“Komşu iti komşuya ürümez.”
“Gural işler el magtanar.”
“Alet işler el övünür.”
“Gülme goñşına geler başıña.”
“Gülme koşuna gelir başına.”
“Güli govı göryän tikenine döz getir.”
“Gülü seven dikenine katlanır.”
“Hayvan ısgaşa ısgaşa insan soraşa soraşa.”
“Hayvan koklaşa koklaşa, insan söyleşe söyleşe.”
“Inanmagıñ dostuña saman dıkar postuña.”
“İnanma dostuna saman doldurur postuna.”
“İdegsiz gelen düşeksiz oturar.”
“Davetsiz gelen döşeksiz oturur.”
“İt itiñ guyrugını basmaz.”
“İt itin kuyruğuna basmaz.”
“Kemsiz gözel bolmaz.”
“Kusursuz güzel olmaz.”
“Mıhman mıhmanı gısganar, öy eyesi ikisinem.”
“Misafir misafiri istemez ev sahibi ikisini de.”
“Mollanın diyenini et-de, edenini etme.”
“Hocanın dediğini yap (söylediğini dinle) yaptığını yapma.”
“Öküz öldi ortaklık savuldı. (Öküzüm öldi, ortaklıgam savuldı)”
“Öküz öldü, ortaklık ayrıldı (bozuldu, bitti)”
“Özi yıkılan aglamaz.”
“Kendi düşen ağlamaz.”
“Sakla samanı geler zamanı.”
“Sakla samanı gelir zamanı.
“Serçeden gorkan darı ekmez.”
“Serçeden (kuştan) korkan darı ekmez.”
“Suv getirenem bir küyze dövenem bir.”
“Suyu getiren de bir testiyi kıran da.”
“Şir balası şir bolar.”
“Arslandan (doğan) arslan olur.”
“Tiken batan yerinden çıkar.”
“Diken battığı yerden çıkar.”
“Yatan öküze iym yok.”
“Yatan öküze yem yok.”
“Yatan ölmez yeten öler.”
“Yatan ölmez yeten ölür.”
“Yatan yılanıñ guyrugına basma.”
“Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.”
“Yekelik hudaya yagşı.”
“Yalnızlık Allah’a mahsustur (yaraşır)”
“Yolagçı yolda yagşı.”
“Yolcu yolunda gerek.”
“Zer gadırını zergär biler.”
“Altının kıymetini (kadrini) somaz bilir.”
..........................................................
Abıray gaçsa tutdurmaz.
Saygınlık kaçarsa bulunmaz.
Abıray gidenden, bahtı hem gider.
Saygınlığı kaybolanın, bahtı da kararır.
Aca gazan astırma, üşüyene odun yakdırma.
Aça kazan astırma, üşüyene odun yaktırma.
Acala dova yok, akıla bela.
Ecele çare, akıllıya bela yok.
Acı gepletme, doku derletme.
Acı konuşturma, toku terletme.
Acıksan çopana, susasan deyhana bar.
Acıkınca çobana, susayınca çiftçiye var.
Acısı bolmayanın, süycisi hem bolmaz.
Acısı olmayanın, tatlısı da olmaz.
Acı söz okdan yaman.
Acı söz oktan kötü.
Aç at yol almaz, aç it av.
Aç at yol almaz, aç it av.
Açda algin, beğe bergin bolmasin.
Açta alacağın, beye de borcun olmasın.
Açılan solar, ağlan güler.
Açılan solar, ağlayan güler.
Açlık cebrini çekmedik, dokluk gadrını nebilsin.
Açlık cefasını çekmeyen, tokluğun kıymetini bilmez.
Aç palar, tok geğirir.
Aç esner, tok gegirer.
Aç tovuk düyşünde dane görer.
Aç tavuk rüyasında darı görür.
Adam bolcak çağa, bokundan belli.
Adam olacak çocuk, kakasında bellidir.
Adam yağşısı sofi bolar, ağaç yamanı sokı.
İyi insan sofi olur. Kötü ağaç havan olur.
Ağlamadık oğlana emcek yok.
Ağlamayan çocuğa meme verilmez.
Ağlasa inem ağlar, galani yalan ağlar.
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
Ağşamın hayrından, ertirin şeri yegdir.
Akşamın hayrından sabahın şeri yeğdir.
Akıllı, edebi, edepsizden övrener.
Akıllı, edebi, edepsizden öğrenir.
Bağa bak üzüm bolsun, iymeğe yüzün bolsun.
Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
Barını beren utanmaz.
Varını veren utanmaz.
Baş daşa değmese, akıl başa gelmez.
Baş taşa çarpmasa, akıl başa gelmez.
Başganın ovurcundan su içen ganmaz.
Başkasının avucu ile su içen kanmaz.
Baş sağlığım, dünya baylığım.
Baş sağlığım, dünya varlığım.
Batır bir öler,gorkak mün.
Kahraman bir kere ölür, korkak bin kere.
Bay acıganda iyer, garip tabanda.
Zengin acıkınca yer, fakir bulunca.
Beladan heder, heder etmesen eder.
Beladan sakın, sakınmazsan yakar.
Benda gaçsan tutularsın, hudaya gaçsan gurtularsın.
Kula sığınırsan tutulursun, Allah’a sığınırsan kurtulursun.
Berenden al, vurandan gaç.
Verenden al, vurundan kaç.
Beterin beteri bar.
Beterin beteri var.
Beyiğin önünden geçme, gatırın ardından.
Büyüğün önünden geçme, katırın arkasından.
Bilen bilenini işler, bilmedik barmağını dişler.
Bilen bildiğini yapar, bilmeyen parmağını ısırır.